- Sıklıkla 15-40 yaş aralığında karşımıza çıkmaktadır. 60 yaşından sonrada riskte ufak bir artış daha olmaktadır.
- Sebebi bilinmemekle birlikte risk faktörleri;
- İnmemiş testis olması
- Birinci derece akrabada testis kanseri saptanmış olması
- Hastada daha önceden diğer testiste tümör saptanmış olması olarak sıralanabilir.
- %95 i germ hücrelerinde kaynaklanır. Daha nadiren de stromal hücrelerden kaynaklanır.
- Germ hücreli tümörler seminom ve nonseminom olarak iki alt gruba ayrılır.
- Hastalar sıklıkla bir testiste ağrısı sert kitle saptanması şikayeti ile başvururlar.
- Nadiren karın ağrısı, halsizlik, solunum sıkıntısı, genel durum kötüleşmesi gibi ilerlemiş hastalık şikayetleriyle de başvurabilirler.
- Muayenede testis üzerinde normal dokudan net bir şekilde ayrılabilen sert kitle fark edilir.
- Tanıyı doğrulamak için skrotal doppler usg ve tümör belirteçleri (AFP,BetaHCG, LDH) sıklıkla yeterlidir.
- Ayrımın net olarak yapılamadığı durumlarda (tüberküloz, genetik hastalıklar, enfeksiyon vs ) skrotal MR ve gerekli görülür ise cerrahi olarak testisten parça alınarak ameliyathanede patolojik inceleme (frozen)
gerekebilir.
- Hastalığın tedavisinin birinci aşaması o taraf testisin damarları ile birlikte çıkartılması (inguinal orşiektomi) dır.
- Bazı istisnai durumlarda ( hastanın tek testis olması, her iki testiste tümör saptanması, tümör boyutunun testise oranının %30’un altında olması) sadece tümör alınması da tercih edilebilir.
- İnuginal orşiektomi patoloji raporuna göre hastaya ek tedavi (radyoterapi, kemoterapi, retroperitoneal lenf nodu disseksiyonu) uygulanıp uygulanmayacagına karar verilir.
- Radyoterapi özellikle seminomlar üzerine etkilidir.
- Kemoterapi ise hem seminom hemde nonseminom testis tümörlerine oldukça etkilidir.
- Retroperitoneal lenf nodu disseksiyonu (RPLND) özellikle nonseminomlarda tek başına yada kemoterapi sonrası oluşan nükslerde daha nadirende seminomlarda nüks durumunda tercih edilen zorlu bir cerrahi prosedürdür.
- Son dönmelerde, hasta iyileşmesinin ve kozmetik görünümün daha iyi olması nedeniyle laparoskopik veya robotik RPNLD açık cerrahiye tercih edilmektedir.